Bazen sorular alıyorum hangi şarabı içmeliyim diye.. Herkes her şarabı sevecek veya beğenecek diye bir kaide yok. Öncelikle hangi üzümlerden yapılan şarapları seveceğiniz bence çok önemli. Deneyip, bulmak lazım. Mesela benim beyazlarda en sevdiğim üzümlerden biri Bornova Misketi.
En belirgin özelliği oldukça hoş ve baskın bir kokuya sahip olması. Kendisini bir insan olarak tasvir edecek olsaydım eğer, girdiği her ortamda dikkatleri üzerine çeken ve ilgi odağı olmayı başaran biri diye ifade ederdim.
Bornova misket üzümünden yapılan yarı tatlı, beyaz ve %11.5 alkol oranına sahip Urla Symposium (2015) şarabı da işte aynen öyle.
Urla Symposium , burunda liçi ve gül kokuları ön planda. Damakta armut ve liçi aromaları aldım. Tatlı, iç baymayan, kolay içimli ve uzun bitişli bir şarap. Damakta kayıp gidiyor ; şişenin sonuna nasıl yaklaştığınızı anlayamayabilirsiniz. Zaten 50cllik bir şişe.
Şahsi düşüncem asiditesi biraz daha fazla olsaymış daha keyifli olurmuş.
Çok eski bir tarihe sahip olan bu üzümün yeniden kazandırılma çabalarını takdir ediyorum. Heredot’un da tutkun olduğu ve bunu “Smyrna’ya yolunuz düşerse misket şarabını tatmadan geçmeyin” diye belirttiği, damakta güzel izler bırakacak Bornova Misketten yapılan şarapları denemeye ne dersiniz?
Dipnot: Bu şarapta daha önce denediğim Bornova Misketleri düşündüğümde inanılmaz bir liçi kokusu hakim. Burunda ve damakta diğer bütün aromaları ezip geçiyor. Tüketici olarak bu beni biraz rahatsız etti.