Sevgili dostumuz önolog Saba Açıkgöz’ün danışmanlık yaptığı Denizli’nin Bekilli İlçesi’ndeki Küp Şarapçılık‘ı geçtiğimiz hafta ziyaret ettik. Saba’dan önce Küp Şarapçılık‘ı kaliteden ödün vermeyen ve gerçek meyve şarapları üreten özellikle de çok sevdiğim Vişne Mistel şarabı ile tanımıştım. 1959 yılında Hasan Altıntaş tarafından kurulan Küp Şarapçılık, adını şarap yapımında kullandığı 2 bin yıllık Roma küplerinden alıyor.
Bağ evinde bizi güler yüzle karşılayan Hasan Bey’in oğlu Asım Altıntaş ile kahvaltı yaparken uzun uzun sohbet etme fırsatı yakalıyoruz. 2010 yılında 82 yaşında vefat eden Hasan Altıntaş dindar bir aileden geliyor. Ailedeki erkekler imam ya da hafız. Hasan Bey renkli bir kişiliğe sahip olup “tatlı deli” olarak anılırmış Bekilli’de. Şarap serüvenine başlamadan önce daha çocuk yaştayken çalışmaya başlamış. Seyyar sinemacılık, susam yağcılığı, tavukçuluk, terzilik, pekmez ticareti gibi bir dolu işe girip çıkmış ve evlendikten sonra şaraba merak salmış.
Evinin arka bahçesinde bulunan 2 bin yıllık tarihi küplerde ayaklarıyla çiğneyerek suyunu çıkardığı üzümlerden şarap üretmeye başlamış Hasan Altıntaş. Ürettiği şarapların bir kısmını kendi içmiş, içemediğini ise satmış. Elle yıkanan şişelere doldurduğu şarabın mantarını tokmaklarla çakan Hasan Altıntaş, şarabını satmak için bakkal bakkal, meyhane meyhane gezmiş. Küp Şarapçılık için bir reklam filmi çektirip sinemalarda göstermeye başladığında ise satışlar patlamış ve üretimi yüz binlerce şişeye çıkartmış.
Hasan Altıntaş tarafından kurulan tarihi şaraphane aynen duruyor. Yolculuğuna 700 litrelik tarihi küplerde başlayan Küp Şarapçılık zamanla ürün yelpazesini genişleterek, günümüzde 4.5 milyon litre şarap üreten bir firma olarak Türkiye şarapçılığına renk katmaya devam ediyor.
Küp‘ün dünyada eşi benzeri olmayan Vişne Mistel Şarabı o kadar özel ki.. Kıymetini bilmiyoruz gibi geliyor bana. 1982 yılında Tekel’in düzenlediği yarışmada “Birinci Uluslararası Tekirdağ Şarap Yarışmasında” madalya kazanmış ama daha sonraki yıllarda üzüm dışındaki şaraplar yarışmaya alınmadığından tek madalya ile kalmış bir köşede. Hasan Bey’in oğlu Asım Bey araştırmış dünyada Vişne Mistel’in örneği var mı diye.. Bulamamış çünkü Vişne Mistel şarabı vişne şırasına alkol ilave edilerek yapılan hafif mayhoş özel bir meyve şarabı. Öyle ki gerçek vişne kokusunu ve aromalarını direkt alabiliyorsunuz ve Vişne Mistel’i koklarken adeta vişne ağaçlarının arasında geziniyorsunuz. Diğer şaraplar ise aroma katkı maddesi içeren gerçek meyvelerden yapılmayan aromatize şaraplarmış. Hasan Bey’in Radikal‘e anlattığı vişne şarabının keşfediş öyküsünü paylaşıyorum.
“Bizim ahretlik, Hatice yani, vişne suyu çıkarmış. Şişelere doldurmuş bir güzel. Sonra şişelerin ağzını hidrofilli pamukla tıkamış, pencerenin önüne dizmiş. Bir zaman sonra da serin dursun diye toprak testiye aktarmış. Bizim evde mevlit oluyor. Hacılar, hocalar, konu komşu. Tabaklarda kuru üzüm, bardaklarda vişne şurubu. Ertesi gün dükkana hafız olan eniştem geldi. ‘Hasan sen dün bize ne içirttin yahu?’ dedi. ‘Vişne şurubu, ağabey’ dedim. ‘Yok Hasan, ben bunu bir kere de gençliğimde içtiydim. Yine kanım kaynadı. Bu başka bir nane’ dedi. Koştum eve. Testiyi bardağa yıktım. Allah bu buz gibi şarap. Meğer bizim hanımın suyu bekledikçe mayalanıp şarap olmuş.”
Keyifli bir sohbetten sonra başlıyoruz uzun sürecek bir şarap tadımına. Aspendos, 5’i Bir Yerde ve Thia serilerini denedik. 2016 rekolteli Thia Kalecik Karası favorim oldu. Genel olarak fiyat kalite performansı gayet iyi şaraplar. Üst segment “Epic” serisinde fıçı dokunuşları mevcut.