Henüz Tekirdağ bağ rotasında adı geçmeyen, aramıza yeni katılan şarap üreticilerimizden biri olan Firuze‘yi ziyaret ettik. Uçmakdere, Şarköy’ün en doğusundaki bir sahil köyü. Bol virajlı yollar boyunca muhteşem manzaralar izleyerek Uçmakdere’ye ulaşıyoruz. Burada uzun süre atıl durumda bulunan Tekel şarap fabrikasını restore ederek 2013 yılında üretim için start veren yeni sahipleri bir tarihi adeta yeniden canlandırmışlar.
50 bin litre kapasite ile üretime başlayan Firuze‘nin en son ulaştığı üretim hacmi ise 180 bin litreye ulaşmış. Henüz kendisine ait bir bağı yok. Türkiye’nin hemen hemen her yerinden üzüm alıyor. Marka çeşitliliği şu an için az ama ileride arttırmayı hedefliyorlar.
Gelincik çiçeklerinin resmedildiği rose şarabın etiket tasarımını sektöre yeni giren bir şarap firması için oldukça başarılı bulduk ve çok sevdik. Hediye olarak sevdiklerinize götürmeyi tercih edebileceğiniz bir şarap.
Bir doğa cenneti olan bu köyde son derece keyifli deniz manzarası ile Firuze insanı kendine hayran bırakıyor. İnsan burada şarap üretmesinde nerede üretsin? Şaraphanenin hemen önünde deniz manzaralı oldukça geniş bir bahçesi var. Kalabalık grupları ağırlamak için birebir. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında şarap eşliğinde mangal keyfi yapılabilir.
Amerikan ve Fransız meşe fıçıları kullanıyorlar. Şaraphane hala düzenlenme aşamasında ama buna rağmen oldukça düzenli ve tertemiz. Bahçesinde bulunan ve eskiden Tekel’in lojmanı olarak kullanılan binayı restorana dönüştürme gibi bir niyetleri de var. Umarım hayata geçirirler çünkü o bahçeyi mutlaka değerlendirmek lazım.
Firuze Şarapçılık’ın yanı başında bir kamp alanı mevcut. Yazın denizin, doğanın keyfini çıkartmak isterseniz aklınızda bulunmasında fayda var. Ayrıca yöre yamaç paraşütü yapmak isteyenlerin oldukça tercih ettiği bir yer. Karşınızda Marmara Adası ve Hayırsız Ada sizleri selamlıyor.
Tüm şaraplarını denedik. Beyazlar da Sauvignon Blanc & Narince ve Chardonnay & Narince kupajları mevcut. Kırmızılarda ise Öküzgözü & Boğazkere, Syrah & Öküzgözü, Kalecik Karası & Cabernet Sauvignon ve Cabernet Sauvignon & Merlot şarapları var. İlk şarap üretimleri çok daha olgun üzümlerden yapıldığı için 2013 rekolteleri için değil ama gelecek seneki rekolteleri hakkında konuşmak Firuze’nin gelişimini görüp değerlendirmek adına daha çok yararlı olacaktır.
Eski adı ADVİN olan Uçmakdere’de mübadele yıllarına kadar halk Rumlardan oluşmakta iken, daha sonra Rumların Yunanistan’a, Selanik’teki Türklerin de buraya gelmesi ile kimlik değiştirmiş ama köyün fiziki yapısında önemli değişiklikler olmamış. Hala tipik Rum evlerini görmek mümkün. Eskiden bu küçücük köyde 40’a yakın şarap tesisi bulunmaktaymış. Öyle ki, Rumlar bu köyde ürettikleri şarapları İstanbul üzerinden Fransa’nın Marsilya kentine gönderirlermiş.
Son yıllara kadar bağcılık, ipek böcekçiliği ve tütünle geçimlerini kazanan Uçmakdereliler, Tekel’in özelleştirilmesinden sonra pazar bulamamış ve üzüm bağlarını yavaş yavaş sökmüşler. Firuze’nin Uçmakdere’de üretime başlaması ile umarım köyde bağcılık canlanır. Bir doğa cenneti olan bu köyde halkın neden sahilde değil de, 2 km. uzaklıkta ve 110 metre rakımda yerleştiği ise insanlarda kafada soru işareti bırakıyor. Bunun sebebi ise geçmişte deniz korsanlarının istilalarından kaynaklanmış olmasıymış. Artık yolunuz Uçmakdere’ye düşerse bir Firuze’ye uğrar, manzara eşliğinde şarapların tadına bakarsınız diye düşünüyoruz. Öyle değil mi?
